contrary to the usual way or position

listen to the pronunciation of contrary to the usual way or position
الإنجليزية - التركية

تعريف contrary to the usual way or position في الإنجليزية التركية القاموس.

reserved
{s} çekingen

Ben Tom'u çok çekingen buldum. - I found Tom very reserved.

Tom utangaç ve çekingen bir genç adamdır. - Tom is a shy and reserved young man.

reserved
saklı
reserved
mahfuzdur
reserved
saklanılmış
reserved
ayırtılmış

Tüm koltuklar ayırtılmış. - All the seats are reserved.

reserved
{f} ayır

Önceden telefon etmeliydik ve bir masa ayırtmalıydık. - We should have phoned ahead and reserved a table.

Otel odamı üç hafta önceden ayırttım. - I reserved my hotel room three weeks in advance.

reserved
yedek
reserved
{s} tutulmuş
reserved
{s} rezerve edilmiş
reserved
ağzı slkı
reserved
başka zaman veya muayyen bir kimse için saklanılmış
reserved
{s} içine kapanık

Bill oldukça içine kapanıktır. - Bill is quite reserved.

reserved
ayrılmış/çekingen
reserved
(sıfat) ayırtılmış, ayrılmış, tutulmuş, rezerve edilmiş, ağzı sıkı, sessiz, içine kapanık, çekingen
reserved
{s} ayrılmış

Ayrılmış koltuklar var mı? - Are there reserved seats?

Ayrıcalık özel olarak kadın için ayrılmıştır. - The privilege is reserved exclusively for women.

reserved
{s} ağzı sıkı

Tom oldukça ağzı sıkı, değil mi? - Tom is quite reserved, isn't he?

Tom ağzı sıkı, değil mi? - Tom is reserved, isn't he?

الإنجليزية - الإنجليزية
reserved
contrary to the usual way or position

    الواصلة

    con·tra·ry to the u·su·al way or po·si·tion

    التركية النطق

    kıntreri tı dhi yujuıl wey ır pızîşın

    النطق

    /kənˈtrerē tə ᴛʜē ˈyo͞oᴢʜo͞oəl ˈwā ər pəˈzəsʜən/ /kənˈtrɛriː tə ðiː ˈjuːʒuːəl ˈweɪ ɜr pəˈzɪʃən/
المفضلات