Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
 - My father bought some CDs for my birthday.
Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
 - My mother made some new clothes.
Biraz vücut losyonuna ihtiyacım var.
 - I need some body lotion.
Biraz kahve ister misin?
 - Do you want some coffee?
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
 - Some doctors say something to please their patients.
Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
 - Some read books just to pass time.
Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
 - Some went on foot, and others by bicycle.
Denemenin birkaç hatası var fakat bir bütün olarak çok iyi.
 - Your essay has some mistakes, but as a whole it is very good.
O, çok iyi olduğum bir şey değil.
 - It's not something I'm very good at.
Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
 - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.
Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum.
 - Save me some of that mutton. I'm starving for a bit of meat.
O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adı verildi.
 - That charity is named after someone who contributed about two billion yen.
Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.
 - This was built some 500 years ago.
Yasal harcamalar, aşağı yukarı, ona 9.000 sterline mal oldu.
 - The legal costs set him back something in the order of £9,000.
Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
 - Sami kidnapped something like a hundred women.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
 - Sometimes he can be a strange guy.
O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
 - That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
Bazı ülkelerde, birinin kendi işini bile kamuya bırakamaması oldukça saçmadır.
 - It is rather ridiculous that, in some countries, a person cannot even release their own work into the public domain.
Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor.
 - Some people think the government has way too much power.
İngiliz önerisinin bazı bölümleri kabul edilemez görünüyor.
 - Some parts of the British proposal seem unacceptable.