bazı

listen to the pronunciation of bazı
التركية - الإنجليزية
some

Some of the students went by bus, and others on foot. - Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.

Some read books just to pass time. - Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

some, certain
sometimes

I sometimes go to the cinema. - Ben bazı zamanlar sinemaya giderim.

Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble. - İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.

1.some, certain; some of
certain

The prices of certain foods vary from week to week. - Bazı gıdaların fiyatları haftadan haftaya değişmektedir.

Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas. - Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.

a few

Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans. - Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.

A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda. - Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.

sundry
{i} pad
any

Any mushroom can be eaten, but some only once. - Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.

Some people don't believe in any religion. - Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.

bazı bakımlardan
in some ways
bazı duygular
some feelings
bazı haftalar
some weeks
bazı hususların açıklığa kavuşması
to clarify some subjects
bazı hususların açıklığa kavuşması
clarification of some points
bazı yönlerden
in some aspects
bazı yönlerden
in some ways
bazı yönleri
some aspects of it
bazı bazı
now and then from time to time
bazı bazı
now and then, from time to time, off and on
bazı değerli eşyalarımı emanet kasasına koymak istiyorum
I would like to put some valuables in the safe deposit box
bazı insanlar
some people

Some people in the world suffer from hunger. - Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.

Some people believe that Japan is No.1 in everything. - Bazı insanlar Japonya'nın her şeyde 1 numara olduğuna inanıyor.

bazı konularda
in some respects
bazı sözcükleri çıkarılmış
elliptical
bazı sözcükleri çıkarılmış
elliptic
bazı testler yaptırmanız gerekiyor
You have to do some tests
bagajım kırılmış ve bazı şeyler eksik
My baggage is broken
makyaj bazı
make-up base
zaman bazı
(Askeri) time base
Savunma Karargahı Başkanı (Kanada), Genelkurmay Başkanı (Bazı ülkelerde); Kutuyl
(Askeri) Chief of Defense Staff (Canada); container delivery system
boya bazı
dye base
harita bazı
(Havacılık) chart base
neon zaman bazı
neon time base
oksidasyon bazı
oxidation base
sanırım bazı fotoğraflar karanlık çıkmış
I think some of these photos are underexposed
valizim kırılmış ve bazı şeyler eksik
My suitcase is broken and some things are missing
yoğunlaşma izi: bazı şartlar altında uçuş halindeki bir füze veya diğer araç ger
(Askeri) condensation trail
التركية - التركية
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
Birtakım, kimi
kimi
bazı bazı
Ara sıra, arada bir
bazı
المفضلات