الإنجليزية - التركية
تعريف comparative of cool في الإنجليزية التركية القاموس.
- cooler
- soğutucu
Tom soğutucudan bir bira aldı ve onu açtı.
-Tom took a beer from the cooler and opened it.
- cooler
- daha serin
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
-After this storm it will be cooler.
İngiltere'nin iklimi, Japonya'nınki kadar hafif değil, ancak yaz aylarında çok daha serindir.
-The climate of England isn't as mild as Japan, but in the summer, it's much cooler.
- cooler
- serin
Daha serin bir günde gitmeliydik.
-We should have gone on a cooler day.
İngiltere'nin iklimi, Japonya'nınki kadar hafif değil, ancak yaz aylarında çok daha serindir.
-The climate of England isn't as mild as Japan, but in the summer, it's much cooler.
- cooler
- {i} soğuk içecek
- cooler
- {i} kodes
- cooler
- kodes/soğutucu
- cooler
- {i} hapishane
- cooler
- buzlu içki
- cooler
- soğutma cihazı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف comparative of cool في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- cooler
comparative of cool
الواصلة
com·par·a·tive of coolالتركية النطق
kımperıtîv ıv kulالنطق
/kəmˈperətəv əv ˈko͞ol/ /kəmˈpɛrətɪv əv ˈkuːl/
Resimler
السابق
المفضلات