تعريف closed في الإنجليزية التركية القاموس.
- kapalı
Kapı tüm yıl boyunca kapalı.
- The gate is closed all the year round.
Otel kış boyunca kapalı kalır.
- The hotel remains closed during the winter.
- kapanmak
- basına kapalı
- örtük
- yumuk
- (Bilgisayar) kapatıldı
Tema parkı geçen ay kapatıldı.
- The theme park was closed down last month.
Okul kar nedeniyle gün boyunca kapatıldı.
- School was closed for the day due to the snow.
- yumulu
- {f} kapat
Onlar beşte dükkânı kapattı.
- They closed the shop at five.
Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak.
- Possibly the factory will be closed down next week.
- {s} kapanmış
Kapının kapanmış olması gerek.
- The gate needs to be closed.
Konuyu kapanmış olarak kabul ediyorum.
- I consider the matter closed.
- {s} kapatılmış
Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
Kapılar kapatılmıştı.
- The doors were closed.
- tatil olmak
- kapal
- close
- {f} kapamak
Pencereleri kapamak zorundayız.
- We have to close the windows.
- close
- yakın
En yakın eczane nerede?
- Where is the closest pharmacy?
En yakın tren istasyonu nerede?
- Where is the closest train station?
- close
- {f} kapatmak
Onların neden restoranı kapatmak için zorlandıklarından emin değilim.
- I'm not sure why they were forced to close the restaurant.
Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.
- You have only to close your eyes.
- closed basin
- (Jeoloji) kapalı havza
- closed box
- (Matematik) kapalı kutu
- closed caption
- (Bilgisayar) altyazı
- closed caption
- (Bilgisayar) alt yazı
- closed circuit
- kapalı akım
- closed conduit
- (Askeri) kapalı kanal
- closed curve
- (Bilgisayar,Teknik) kapalı eğri
- closed cycle
- kapalı devre
- closed end
- (Askeri) kapalı uçlu
- closed interval
- (Matematik) kapalı aralık
- closed loop
- kapalı devre
- closed position
- (Bilgisayar,Teknik) kapalı konum
- closed space
- kapalı alan
- closed traffic
- (Havacılık) trafiğe kapalı
- closed area
- kapalı alan
- closed bearing
- kapalı yatak
- closed bidding
- kapalı usulle teklif
- closed by
- e yakın
- closed cell
- kapalı hücre
- closed circuit
- kapalı devre
- closed circuit battery
- kapalı devre bataryası
- closed circuit contact
- kapalı devre kontağı
- closed circuit recording
- kapalı devre kayıt
- closed circuit television
- kapalı devre televizyonu
- closed circuit television
- kapalı devre sınalgı
- closed coil armature
- kapalı sargı bobini
- closed community
- kapalı toplum
- closed core transformer
- kapalı çekirdekli transformatör
- closed cycle
- kapalı döngü
- closed cycle
- kapalı çevrim
- closed drain
- kapalı dren
- closed economy
- kapalı ekonomi
- closed equivalence relation
- kapalı denklik bağıntısı
- closed file
- kapalı dosya
- closed function
- kapalı fonksiyon
- closed loop bandwidth
- kapalı çevrim bant genişliği
- closed loop control
- kapalı çevrim kontrolü
- closed loop control system
- kapalı çevrim kontrol sistemi
- closed loop gain
- kapalı çevrim kazancı
- closed loop output impedance
- kapalı çevrim çıkış empedansı
- closed loop system
- kapalı çevrim sistemi
- closed loop voltage gain
- kapalı çevrim voltaj kazancı
- closed magnetic circuit
- kapalı manyetik devre
- closed path
- kapalı yol
- closed polygonal region
- kapalı çokgensel bölge
- closed rectangle
- kapalı dikdörtgen
- closed session
- gizli celse
- closed session
- gizli oturum
- closed set
- kapalı küme
- closed shop
- yalnız sendika üyelerini çalıştıran işyeri
- closed square
- kapalı kare
- closed subroutine
- kapalı altyordam
- closed surface
- kapalı yüzey
- closed system
- kapalı sistem
- closed to
- e yakın
- closed under addition
- toplamaya göre kapalı
- closed under multiplication
- çarpmaya göre kapalı
- closed user group
- kapalı kullanıcı grubu
- closed vowel
- kapalı ünlü
- closed by
- -e yakın
- closed captioned
- başlığıyla kapalı
- closed diplomacy
- kapalı diplomasi
- closed ended question
- kapalı üçlü soru
- closed envolope method
- Kapalı zarf usulü
- closed list
- kapalı dizelge
- closed market
- kapalı çarşı
- closed period
- kapalı dönemi
- closed political system
- kapalı siyasal sistem
- closed syllable
- kapalı hece
- closed to
- kapalı
Bugün dükkân kapalı ise, ben yarın tekrar deneyeceğim.
- If the shop is closed today, I'll try again tomorrow.
Mağaza yarın kapalı olacak.
- The store will be closed tomorrow.
- closed-circuit
- Kapalı devre
- closed-circuit tv
- Kapalı devre TV sistemi
- closed-claims database
- sonuçlandırılmış hasta şikayeti veri tabanı
- closed-ended
- kısa yanıtlı sorular
- closed account
- (Ticaret) kapalı hesap
- closed and electric squib
- (Askeri) KAPALI UÇLU ELEKTRİKLE ATEŞLEYİCİ: Bknz. "electric squib"
- closed architecture
- kapali mimari
- closed area
- (Askeri) KAPALI BÖLGE: Üzerinden veya içinden her türlü geçişin yasaklandığı belirli bölge
- closed area
- (Askeri) kapalı bölge
- closed area
- yasak alan
- closed ball
- (Matematik) kapalı küre
- closed bearing
- kapalı yalak
- closed book
- (deyim) esrarengiz şey
- closed book
- (deyim) artık ilginç bir yanı kalmadığı için tartışılmaması gereken geçmişte kalmış bir konu,kapanmış bir konu
- closed book
- (deyim) yabancı şey
- closed book
- (deyim) bilinmeyen şey
- closed book
- (deyim) birinin çok az bildiği bir konu
- closed captioning
- yayın metnini altyazılama [tv]
- closed case
- (Askeri) kapalı satış mukavelesi
- closed case
- (Askeri) kapalı sipariş keyzi
- closed case
- (Askeri) KAPALI/KAPATILMIŞ SİPARİŞ KEYZİ; SATIŞ MUKAVELESİ
- closed cell
- kapalı göze
- closed cell foam
- (Havacılık) kapalı hücreli kopuk
- closed chain
- kapalı zincir
- closed circuit television
- (Askeri) kapalı devre televizyon
- closed circuits
- kapalı devreler
- closed class
- (Dilbilim) kapalı küme
- closed column
- (Askeri) KAPALI KOL; KAPALI YÜRÜYÜŞ KOLU: Bknz. "close column"
- closed cooling water system
- (Nükleer Bilimler) kapalı devre soğutma suyu sistemi
- closed cube
- (Matematik) kapalı küp
- closed curve
- kapali egri
- closed cycle control system
- Kapalı Çevrime Denetimli Sistem
- closed diagram
- kapalı diyagram
- closed drain
- (Tarım) toprakaltı dreni
- closed ecological system
- (Askeri) TECRİT EDİLMİŞ EKOLOJİ SİSTEM (HV): Çevresinden tecrit edilmiş ve yaşayan organizmanın desteklenmesi için bütün esas elemanlara sahip bir hayatı idame sistemi
- closed economy
- (Ticaret) dış ticarete kapalı
- closed end fund
- (Ticaret) kapalı uçlu yatırım fonu
- closed end investment company
- ucu kapalı yatırım ortaklığı
- closed fold
- (Jeoloji) kapalı kıvrım
- closed follicles
- (Anatomi) kapalı foliküller
- closed for lunch
- öğle yemeği için kapalı
- closed frame
- kapalı çerçeve
- closed function
- (Matematik) kapalı işlev
- closed fuse
- (Elektrik, Elektronik) kapalı sigorta
- closed half plane
- (Matematik) kapalı yarı düzlem
- closed harbor
- yasak liman
- closed harbour
- (Askeri) kapalı liman
- closed hearing
- kapalı duruşma
- closed loop
- (Askeri) ZİNCİRLEME KONTROL DEVRESİ (HV.): Nihayetsiz bir zincir meydana getirecek şekilde kimyasal bir tepkime ile bağlanmış: otomatik kontrol cihazları sistemi kontrol edilen miktarların ölçüyü aşması halinde, kontrol cihazlarının, bunu normale getirmek üzere harekete geçmeleri için kontrol hareketlerinin etkileri devamlı olarak ölçülür
- closed loop poles
- (Bilgisayar) kapalı döngü kutupları
- closed low
- (Meteoroloji) kapalı alçak
- closed mapping
- (Matematik) kapalı fonksiyon
- closed meeting
- basına kapalı toplantı
- closed minded
- yeni fikirlere açık olmayan
- closed minded
- geri kafalı
- closed minded
- dar görüşlü
- closed minded
- bağnaz
- closed mix
- sıkı karışım
- closed mix
- boşluksuz karışım
- closed nozzle
- (Otomotiv) kapalı meme
- closed pleat
- (Tekstil) kapalı pile
- closed polygon
- (Matematik) kapalı çokgen
- closed pore
- (Gıda) kapalı gözenek
- closed position
- (mechanical switch) kapali konum
- closed questions
- (Ticaret) kapalı uçlu sorular
- closed region
- (Matematik) kapalı bölge
- closed respiratory gas system
- (Askeri) KAPALI SOLUNUM GAZI SİSTEMİ (HV.): Tecrit edilmiş bir kabın, kapsül veya uzay aracında; teneffüs için yeterli oksijeni veren yeterli kabin basıncını devam ettiren ve nefesle dışarı verilmiş karbondioksit ve su buharını emen, tamamen kendi kendine yeterli bir sistem
- closed routine
- (Elektrik, Elektronik) kapalı rutin
- closed runway
- (Havacılık) kapalı pist
- closed season
- avlanmanın yasak olduğu mevsim
- closed session
- (Kanun) gizli duruşma
- closed set
- (Dilbilim) sınırlı dizi
- closed set
- (Dilbilim) kapalı dizi
- closed sheathing
- aralıksız iksa
- closed sheathing
- tam iksa
- closed shell
- (Kimya) dolu kabuk
- closed shell
- (Nükleer Bilimler) kapalı kabuk
- closed shield
- tam koruyucu
- closed shop
- (Bilgisayar,Teknik) kapalı işletme
- closed shop
- (Bilgisayar,Elektrik, Elektronik,Teknik) kapalı merkez
- closed shop
- yalnız sendika üyelerini çalıştıran fabrika
- closed shop
- (Ticaret) kapalı iş yeri
- closed shop
- sendikaya bağlı işçileri çalıştıran yer
- closed shop
- tam sendikalı işyeri
- closed shop
- sendikalı işyeri
- closed sign
- (Bilgisayar) kapalı işareti
- closed spacing
- dar aralık
- closed sphere
- (Matematik) kapalı küre
- closed square
- (Matematik) kapalı dördül
- closed stirrup
- kapalı etriye
- closed stokehold
- kapalı kazan önü sistemi
- closed string
- basamak oyuntulu kiriş
- closed subroutine
- (Elektrik, Elektronik) kapalı alt rutin
- closed system
- (Askeri) TECRİT EDİLMİŞ SİSTEM: Bknz. "closed ecological system" ve "cabin"
- closed to
- -e yakın
- closed transition
- (Fizik) kapalı geçiş
- closed traverse
- (Askeri) KAPALI TRAVERS: Yer ölçmede; en son hattın ya başlangıç noktasına veya, bilinen bir noktaya döndüğü, birleştirilmiş hatlar serisi. Açık traverse; bunun aksine olarak, son hat başlangıç noktasına veya mevkii bilinen bir noktaya gelmez. Bknz. "open traverse"
- closed traverse
- (Askeri) kapalı travers
- closed triangle
- (Askeri) Kapalı üçgen
- closed triangle formation
- (Askeri) Kapalı üçgen düzeni
- closed union
- (Ticaret) yeni üyeliğe kapalı sendika
- closed union
- kapalı sendika
- closed valley
- gizli dere
- closed vessel
- kapalı kap
- closed water
- (Askeri) kapalı su
- closed-end caisson
- kapalı uçlu (yüzen) keson
- close
- {i} bağlantılı
Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.
- Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied.
Olaylar yakından bağlantılı idi.
- The events were closely linked.
- close
- {f} bitirmek
- close
- yakından
Onları yakından incelediler.
- They studied them closely.
Tom, daha yakından bakmak için eğildi.
- Tom leaned down for a closer look.
- close
- {i} kilise
- close
- kapalı
Nagano'ya giden yol trafiğe kapalı.
- The road to Nagano is closed to traffic.
Otel kış boyunca kapalı kalır.
- The hotel remains closed during the winter.
- close
- {i} geçit
- close
- {i} son
Sizden sonra kapıyı kapatın.
- Close the door after you.
O, tam kapanmadan önce, o son dakikada dükkâna gitti.
- He went to the store at the last minute, just before it closed.
- close
- {s} bitişik
- close
- {f} yaklaşmak
O resmi daha iyi görmek için, biraz yaklaşmak istiyorum.
- In order to see that picture better, I want to get a little closer.
Tom'un ağız kokusu var ve arkadaşları ona çok yaklaşmak için isteksiz.
- Tom has halitosis and his friends are reluctant to get too close to him.
- close
- {i} göğüs göğüse kavga
- close
- {s} amansız
- close
- {i} avlu okul
- be closed down
- kapatılmak
- behind closed doors
- kapalı kapılar ardında
- close
- (hava) sıkıntılı
- close
- kapanış
- close
- avlu
- close
- sonsöz
- close
- sinekkaydı
O sinekkaydı bir tıraştı.
- That was a close shave.
- close
- mezarlık geçidi
- close
- birleştirmek
- close
- aslına uygun
- close
- (Ticaret) kapanış değeri
- close
- mahdut
- close
- ağır
- close
- can yoldaşı
- close
- (Bilgisayar) kapatma kapalı
- close
- kapatılmış
Kapılar kapatılmıştı.
- The doors were closed.
Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
- close
- yakın (arkadaş)