التركية - الإنجليزية
تعريف cisimler في التركية الإنجليزية القاموس.
- cisim
- object
The strange object in the sky could be seen with the unaided eye.
-Gökyüzündeki garip cisim çıplak gözle görülebilirdi.
I found a strange object lying on the road.
-Yolda duran garip bir cisim buldum.
- cisim
- substance
- cisim
- matter
- cisim
- flesh
- cisim
- {i} body
- bilinmeyen uçan cisimler
- unidentified flying objects
- cisim
- (Matematik) field
- cisim
- (Biyokimya) corpus
- katı cisimler fiziği
- Solid-state physics
- bakterileri yok eden küçücük cisimler
- bacteriophage
- cebirsel cisimler
- (Matematik) algebraic fields
- cisim
- matter, substance, body
- cisim
- body; material thing, matter
- cisim
- form
- cisim
- monstrous
- katı cisimler fiziği
- solid state physics
- yabancı cisimler
- path. foreign bodies
- üç boyutlu cisimler geometrisi
- solid geometry
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف cisimler في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) ecsâm
- Cisim
- cirm
- CİSİM
- (Osmanlı Dönemi) (Cism) Varlığı bilinen, hayyiz olan, mekânı, ciheti, uzunluğu, genişliği ve derinliği olan şey
- cisim
- Gövde, beden, vücut: "Yataktaki örtülü cisim dertop olmuş şeklini, hareketsizliğini muhafaza ediyor."- R. H. Karay
- cisim
- Gövde, beden, vücut
- cisim
- Maddenin biçim almış durumu