الإنجليزية - التركية
تعريف chuenglish | adronato في الإنجليزية التركية القاموس.
- monk
- {i} keşiş
Tom bir keşiş olmaya karar verdi.
-He decided to become a monk.
Rahibe mutfakta ot kaynatırken keşiş bir saattir dua ediyor.
-The monk prays for an hour, while the nun boils the herb in the kitchen.
- monk
- {i} rahip
Ne? Biraz çorba ve kereviz, yiyeceğim bütün şey bu mu? Ben bir Zen rahip değilim.Ben böyle bir kemer sıkma diyetiyle yaşayamam.
-What? A little soup and celery is all I get? I'm not a Zen monk. I can't survive on an austerity diet like this.
Tom bir rahip gibi yaşıyor.
-Tom lives like a monk.
- monk
- {i} papaz
- monk
- karabaş
- monk
- (Denizbilim) savak
- monastic
- monasticalmanastıramonasticismmanastır hayatı veya sistemi
- monastic
- {s} manastıra ait
- monastic
- {s} manastırda yaşayan
- monastic
- {i} keşiş
Manastır Mary'ye keşiş hayatının ona uyduğundan tamamen emin olup olmadığını sordu.
-The abbess asked Mary if she was completely sure that the monastic life fit her.
- monastic
- manastıra veya manastır hayatına ait
- monastic
- (isim) keşiş
- monastic
- inzivaya çekilip kendini dini hayata adamış
- monastic
- manastırlara ait
- monastic
- {s} manastıra veya manastır hayatına özgü
- monk
- {i} inzivaya çekilmiş kimse