الإنجليزية - التركية
تعريف cheerful; joyous; not sad; happy في الإنجليزية التركية القاموس.
- neşeli, sevinçli, hüzünlü değil, mutlu
- merry
- şen
- merry
- {s} mutlu
Herkese Mutlu Noeller ve mutlu bir Yeni Yıl.
-Merry Christmas and a happy New Year to everyone.
Ben sadece sana mutlu bir Noel dilemek istiyorum.
-I just want to wish you a merry Christmas.
- merry
- {s} neşeli
Eğer eğerler ve fakatlar şekerleme ve çerez olsalar, hepimiz neşeli bir Noel yaparız.
-If ifs and buts were candy and nuts, we'd all have a merry Christmas.
Mutlu Noeller, amca! Tanrı sizi korusun! neşeli bir ses haykırdı.
-A merry Christmas, uncle! God save you! cried a cheerful voice.
- merry
- güleç
- merry
- şenlikli
- merry
- çakırkeyf/neşeli
- merry
- kafası kıyak
- merry
- şatır
- merry
- güler yüzlü
- merry
- keyifli
- merry
- merriness neşe
- merry
- keyiflendirici
- merry
- make merry cümbüş yapmak
- merry
- canlı
- merry
- {s} neşe verici, keyiflendirici
- merry
- merrily neşeyle
- merry
- (sıfat) neşeli, şen, keyifli, mutlu, neşe verici
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف cheerful; joyous; not sad; happy في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- merry
cheerful; joyous; not sad; happy
الواصلة
cheerful; joyous; not sad; Hap·pyالنطق
Resimler
السابق
المفضلات