cautious; particular, painstaking; meticulous

listen to the pronunciation of cautious; particular, painstaking; meticulous
الإنجليزية - التركية

تعريف cautious; particular, painstaking; meticulous في الإنجليزية التركية القاموس.

careful
{s} dikkatli

Sağlığı hakkında dikkatli olduğundan dolayı o nadiren hastalanır. - He seldom gets sick because he is careful about his health.

Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür. - The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.

careful
{s} itinalı
careful
{s} titiz

Bir karar vermeden önce seçenekleri titizlikle düşünüp taşınmalıyız. - We should weigh the options carefully before making a decision.

careful
{s} ölçülü
careful
dikkatle yapılmış
careful
cimri
careful
özenli

Bir hediyeyi özenli biçimde seç. - Choose a present carefully.

careful
sıkı
careful
dikkatli olma

Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın. - You must be careful not to make him angry.

Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin. - You will hurt yourself if you're not careful.

careful
{s} idareli
careful
carefulness dikkat
careful
{s} düşünen
careful
{s} tutumlu (aşırı)
careful
carefully dikkatle
careful
cimri/dikkatli
careful
{s} tedbirli
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} careful
cautious; particular, painstaking; meticulous
المفضلات