الإنجليزية - التركية
تعريف casualties of battle or war في الإنجليزية التركية القاموس.
- fallen
- düşen
Düşen bir ağaç tarafından hareketsiz kaldı.
-He was pinned down by a fallen tree.
Düşen kayalar yolu kapattı.
-Fallen rocks blocked the road.
- fallen
- düşmüş
Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
-Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
-She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
- fallen
- fethedilmiş
- fallen
- şehit
- fallen
- düşkün
- fallen
- {f} düş
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
-She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
-Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.
- fallen
- günahkâr
- fallen
- sırılsıklam aşık olmak
- fallen
- {s} yeryüzüne inmiş
- fallen
- {s} kötü yola düşmüş
- fallen
- {s} ele geçirilmiş
- fallen
- {s} düşük
- fallen
- f., bak. fall
- fallen
- fall düş
- fallen
- {s} şehit düşmüş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف casualties of battle or war في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- fallen
casualties of battle or war
الواصلة
casualties of bat·tle or warالتركية النطق
käjwıltiz ıv bätıl ır wôrالنطق
/ˈkaᴢʜwəltēz əv ˈbatəl ər ˈwôr/ /ˈkæʒwəltiːz əv ˈbætəl ɜr ˈwɔːr/
Resimler
السابق
المفضلات