Bilmek istemeyebilirsin.
- You may not want to know.
Belki bilmek istemiyorum.
- Maybe I don't want to know.
Sonunda kazanacak olan güç değil adalettir.
- It is justice, and not might, that wins in the end.
Ben güçlü görünebilirim ama hiç de değilim.
- I might seem strong, but in actuality I am anything but.
Ne kadar yorgun olursam olayım, çalışmak zorundayım.
- No matter how tired I might be, I have to work.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.
- Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.
23 Mayıs'ta geleceğim.
- I'll come on May 23rd.
Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.
- They arrived in Osaka at the beginning of May.
Özel kuvvetler düzenli birliklerin yapmayacağı birçok şeyi yapabilir İşkence gibi mi? Bu soruya cevap vermeyeceğim.
- Special forces might do a lot of things that regular troops wouldn't do Like torture? I won't answer this question