burkulmuş

listen to the pronunciation of burkulmuş
التركية - الإنجليزية
twisted

His face was twisted with pain. - Onun yüzü acıdan burkulmuştu.

sprained
wrenching
burk
{f} wrench
burk
{f} wrenching
burk
{f} sprain

Tom sprained his ankle. - Tom ayak bileği burktu.

He sprained his ankle trying to jump off this wall. What a fool he is! - Bu duvarın üstünden geçmeye çalışırken bileğini burktu. O ne kadar aptal!

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف burkulmuş في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

burk
United States frontierswoman and legendary figure of the Wild West noted for her marksmanship (1852-1903)
السويدية - التركية

تعريف burkulmuş في السويدية التركية القاموس.

burk
kavanoz
burk
küpü
burk
didişmek
burk
küpün
burk
çatlak ses
burk
karşıt olmak
burkulmuş
المفضلات