التركية - الإنجليزية
تعريف buharlaşma في التركية الإنجليزية القاموس.
- evaporation
Evaporation from oceans, lakes, and rivers creates 90% of the water in air.
-Okyanuslar, göller ve nehirlerden buharlaşma, havadaki suyun% 90'ını oluşturur.
- evaporation, vaporization
- evaporate
- volatilization
- vaporization
- (Askeri) boil off
- (Askeri) volatility
- vapourization
- {i} vaporing
- {i} evaporating
- buharlaşmak
- {f} vaporize
- buhar
- vapour
A cloud is an accumulation of water vapour in the sky.
-Bir bulut gökyüzünde su buharının bir birikimidir.
- buharlaşmak
- {f} evaporate
- buhar
- steam
There was a hiss of steam.
-Bir buhar tıslaması vardı.
The steam has fogged my glasses.
-Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı.
- buhar
- vapor
Chemical vapors can make you really sick.
-Kimyasal buharlar seni gerçekten hasta yapabilir.
A cloud is a mass of vapor.
-Bulut bir buhar kitlesidir.
- buharlaşma noktası
- evaporation point
- buharlaşma kaybı
- boil-off
- buharlaşma-terleme
- (Jeoloji) evapotranspiration
- buhar
- mist
- buhar
- {i} exhalation
- buharlaşmak
- {f} vapor
- buhar
- steamer
- buhar
- evaporation
Evaporation from oceans, lakes, and rivers creates 90% of the water in air.
-Okyanuslar, göller ve nehirlerden buharlaşma, havadaki suyun% 90'ını oluşturur.
- buharlaşmak
- {f} vapour
- buhar
- fume
- buharlaşmak
- volatilize
- Buharlaşmak
- vaporate
- benzin buharlaşma hattı
- (Otomotiv) fuel vapour line
- buhar
- fumes
- buhar
- steam, vapour, fume
- buhar
- exhalation; aura
- buhar
- vapour [Brit.]
- buhar
- {i} aura
- buhar
- reek
- buharlaşmak
- to evaporate, vaporize
- buharlaşmak
- to evaporate, to vaporize
- buharlaşmak
- vapour [Brit.]
- senelik ortalama buharlaşma
- mean annual evaporation
- terleme ve buharlaşma
- (Meteoroloji) evapotranspiration
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف buharlaşma في التركية التركية القاموس.
- Buharlaşmak işi, buğulaşma, tebahhur
- evaporasyon
- (Osmanlı Dönemi) İNFİZAC
- buharlaşma noktası
- Bir sıvının kaynatılma sonucunda buhar durumuna geçme derecesi
- BUHAR
- (Osmanlı Dönemi) Seyyal, lâtif cisim
- BUHAR
- (Osmanlı Dönemi) Suyun buğu haline gelmiş şekli
- buhar
- Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu
- buhar
- Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu: "Bu bombardımanda ne yeni silahların çelik sesini işittik, ne de buharı andıran dumanla karışık şimşeği gözlerimizi kamaştırdı."- R. H. Karay
- buhar
- Suyun ısı etkisiyle dönüştüğü gaz hali
- buharlaşmak
- Dalgınlaşmak, hayaller içinde kalmak
- buharlaşmak
- Buhar durumuna dönüşmek, buğulaşmak, tebahhur etmek
- buharlaşmak
- (Osmanlı Dönemi) tebahhur
المصطلحات ذات الصلة
buharlaşma
الواصلة
bu·har·laş·maالنطق
Resimler
السابق
المفضلات