Bankanın ülkenin her yerinde şubeleri var.
 - The bank has branches in all parts of the country.
Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır.
 - The branch offices of the bank are located all over Japan.
O, meşe ağacından bazı dallar kesti.
 - He cut some branches off the oak tree.
Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır.
 - History is a branch of the humanities.
Silahlı kuvvetlerin hangi kolundaydın?
 - Which branch of the armed forces were you in?
O dallar kolayca kırılır.
 - Those branches break easily.
O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.
 - She was transferred from the head office to a branch office last month.
Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur.
 - A robin sits on a tree branch.
Tom başını bir ağaç dalına çarptı.
 - Tom banged his head on a tree branch.
Our main branch is downtown, and we have branches in all major suburbs.
... almost move around and plantations of shrugs his branches are driving hard ...