birikim

listen to the pronunciation of birikim
التركية - الإنجليزية
saving

In an emergency you can fall back on your savings. - Acil bir durumda birikimlerine baş vurabilirsin.

Doctors' bills really cut into our savings. - Doktor faturaları birikimlerimizi gerçekten azaltıyor.

accumulation

A cloud is an accumulation of water vapour in the sky. - Bir bulut gökyüzünde su buharının bir birikimidir.

(Biyokimya) retention
nest-egg
fund
reservoir
(Tıp) cumulation
acquis
conglomeration
savings

Doctors' bills really cut into our savings. - Doktor faturaları birikimlerimizi gerçekten azaltıyor.

In an emergency you can fall back on your savings. - Acil bir durumda birikimlerine baş vurabilirsin.

build-up
(Pisikoloji, Ruhbilim) summation
accretion
depot
accumulation, aggregation; deposition
the depositing of alluvium
accumulation, buildup, aggregation
backlog

Thanks to you, the backlog of tedious work has been completed. - Senin sayende, sıkıcı iş birikimi tamamlandı.

back demand
{i} deposit

I have a deposit of a thousand dollars here. - Burada 1000 dolarlık bir birikimim var.

nest egg
float
repertoire
birikim değerlendirme
(Ticaret) reserve estimate
birikim etkeni
build-up factor
birikim etkisi
cumulative action
birikim mesafesi
(Askeri) run-up distance
birikim oranı
(Tıp) accumulation ratio
birikim oyu
(Politika, Siyaset) cumulative vote
birikim süreci
process of accumulation
birikim tutarı
(Sigorta,Ticaret) amount of accumulations
birikim zonu
(Jeoloji) zone of accumulation
biyolojik birikim
(Pisikoloji, Ruhbilim) bioaccumulation
ilkel birikim
(Felsefe) primitive accumulation
alt birikim
negative segregation
insan gücü birikim sistemi
(Askeri) manpower force packaging system
muhtemel birikim
(Ticaret) projected accumulation benefit
muhtemel birikim
(Sigorta,Ticaret) projected accumulation
performansa bağlı birikim
(Askeri) performance oriented packaging
tane boyu birikim eğrisi
(Askeri) grain size accumulation curve
التركية - التركية
Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim: "Mimari birikim bazen bir kente köklü bir damga, bir özellik bırakıyor."- H. Taner
Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci
Mal ve paranın toplanıp çoğalma süreci
Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma: "Kim bilir kaç olayın birikimiyle zifir gibi kararmıştı, içi."- T. Buğra
repertuvar
esnek birikim
(Ekonomi) Kapitalist dünyayı 1970’lerden beri yakından inceleyen araştırmacıların çoğu kapitalist üretim örgütlenmesini, tüketim ve birikimde önemli bazı şeylerin oluştuğunu belirtmektedir. Genellikle “post-fordizm”, “esnek uzmanlaşma” ve “esnek birikim” terimleriyle ifade edilen bu değişikliklerin doğası ile ilgili tartışmalar “esneklik” düşüncesine yakınlaşma eğilimindedir
الإنجليزية - التركية
Background
birikim
المفضلات