bir çift

listen to the pronunciation of bir çift
التركية - الإنجليزية
a pair of

Father bought me a pair of gloves. - Babam bana bir çift eldiven aldı.

My mother gave me a pair of gloves of her own making. - Annem bana kendi yapımı bir çift eldiven verdi.

one couple of
a pair
bir çift eldiven rica ediyorum
I would like a pair of gloves
bir çift güneş gözlüğü rica ediyorum
I would like a pair of sunglasses
bir çift kol düğmesi rica ediyorum
I would like a pair of cufflinks
bir çift söz
1. a little advice, a piece of advice: Sana bir çift sözüm var. I have a piece of advice for you. 2. a brief exchange of conversation: Öyle meşguldüm ki kendisiyle bir çift söz bile edemedim. I was so busy that I couldn't have even a brief conversation with her
başka bir çift denemek ister misiniz
Do you want to try on another pair
çift kişilik bir oda
double room

I'd like a double room. - Çift kişilik bir oda rica ediyorum.

We'd like a double room with bath. - Banyosu olan çift kişilik bir oda istiyoruz.

çift kişilik bir oda rica ediyorum
I'd like a double room
çift kişilik yatağı olan bir oda rica ediyorum
I'd like a room with a double bed
التركية - التركية
Biraz, bir iki
İki adet
bir çift
المفضلات