belirlenmesi

listen to the pronunciation of belirlenmesi
التركية - الإنجليزية
determination of
belirle
{f} determined

One's lifestyle is largely determined by money. - Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.

Our lives are determined by our environment. - Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.

belirle
(Bilgisayar) specs
belirle
(Bilgisayar) set

I set some goals for myself. - Ben kendim için bazı hedefler belirledim.

They set the time and place of the wedding. - Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler.

belirle
(Bilgisayar) identify

Planets are easy to identify because they don't twinkle like stars do. - Gezegenleri belirlemek kolay, çünkü yıldızlar gibi parıldamazlar.

Can you identify which coat is yours? - Hangi ceketin seninki olduğunu belirleyebilir misin?

belirle
{f} determining

What was the determining factor in this case? - Bu durumda belirleyici faktör neydi?

belirle
stake out
belirle
determine

I'd like to determine the value of this painting. - Bu tablonun değerini belirlemek isterim.

The lawyer determined his course of action. - Avukat eylemin rotasını belirledi.

Kuruluş Dışı Kadro ve İstihkaklar Listesinin belirlenmesi
(Askeri) Table of Distribution and Allowance (TDA) designation
NNX ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) assign NNX routing
NNXX ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) assign NNXX routing
NYX ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) assign NYX routing
XXX ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) assign XXX routing
belirle
appointing
mütareke hudut tayin hattı; XX (SL) ulaştırma planının belirlenmesi
(Askeri) armistice demarcation line; assign XX (SL) routing