bek'

listen to the pronunciation of bek'
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (C.: Bilkâ) Sütü az olan davar
bek
Hava gazı lambasının ucu
bek
Sert, katı
bek
Sert, katı; sağlam
bek
Sağlam
bek
Savunma oyuncusu, savunucu: "Bekle haf, genel olarak gol atmaz, alkışlanmaz, göklere çıkarılmaz."- H. Taner
bek
Havagazı lambasının ucu
bek
Savunma oyuncusu, savunucu
bek
Savunucu
bek
Avcı kulübesi
sağ bek
Bir takımın savunmasının sağ yönünde yer alan oyuncusu
sol bek
Bir takımın savunmasının sol yönünde yer alan oyuncusu
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف bek' في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Kashin-Bek disease
Alternative form of Kashin-Beck disease
التركية - الإنجليزية

تعريف bek' في التركية الإنجليزية القاموس.

bek
expected
bek
(gas) burner
bek
back

Please hold a moment. I will see if he is back. - Lütfen biraz bekleyin. Onun geri dönüp dönmediğine bakacağım.

I expect her to come back before lunch. - Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.

bek
defense player; gas burner
bek
gas burner; (futbol) back
bek oyuncu
fullback
kılavuz bek
pilot burner
kılavuz bek
pilot light