becerisizlik

listen to the pronunciation of becerisizlik
التركية - الإنجليزية
fecklessness
the state of being feckless
absence of merit
worthlessness due to being feeble and ineffectual
beceri
{i} ability

He acquired the ability to speak English. - İngilizce konuşma becerisi kazandı.

Social media may be inhibiting the ability of young people to communicate verbally. - Sosyal medya gençlerin sözel iletişim becerilerini kısıtlıyor olabilir.

beceri
feat
beceri
{i} ingenuity
beceri
facility
beceri
knack

I have the knack for learning languages. - Benim dilleri öğrenmek için becerim var.

beceri
handiwork
beceri
craft
beceri
dexterity

Playing the piano requires manual dexterity. - Piyano çalmak el becerisi gerektirir.

beceri
{i} wizardry
beceri
science
beceri
artistry
beceri
(Ticaret) proficiency
beceri
know-how
beceri
flair
beceri
cunningness
beceri
attainment

He had scientific attainments, but he didn't even know it. - Onun bilimsel becerileri vardı ama o bile onu bilmiyordu.

beceri
drive
beceri
agility
beceri
accomplishments
beceri
asset
beceri
competence
beceri
artifice
beceri
skill

This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano. - Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.

This course teaches basic skills in First Aid. - Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir.

beceri
trick
beceri
savoirfaire
beceri
attainments

He had scientific attainments, but he didn't even know it. - Onun bilimsel becerileri vardı ama o bile onu bilmiyordu.

beceri
address
beceri
artfulness
beceri
resource

Tom isn't very resourceful, is he? - Tom çok becerikli değil, değil mi?

Tom is quite resourceful, isn't he? - Tom oldukça becerikli, değil mi?

beceri
sports being in shape
beceri
adroitness
beceri
talent, skill
beceri
cunning
beceri
ingeniousness
beceri
savoir faire
beceri
finesse
beceri
accomplishment
beceri
art

I have absolutely no artistic skills. - Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.

beceri
skill, ability, competence, faculty, facility; dexterity; agility
beceri
faculty
beceri
know how
beceri
deftness
beceri
knowhow
beceri
{i} sleight
beceri
stunt
التركية - التركية

تعريف becerisizlik في التركية التركية القاموس.

Beceri
abay
beceri
Elinden iş gelme durumu, ustalık, maharet
beceri
Vücudun, yapılması güç alıştırmalara yatkın olması durumu
beceri
Zihinsel ya da fiziksel bir işi yapma yetisi
beceri
Kişinin yatkınlık ve öğrenime bağlı olarak bir işi başarma ve bir işlemi amaca uygun olarak sonuçlandırma yeteneği, maharet
becerisizlik
المفضلات