Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
- You must be careful not to make him angry.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You've got to be careful.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Saçma bir gece kulübündeyim, ahbap!
- I'm in a fricking nightclub, dude!
Biraz şarap içelim mi, ahbap?
- Are we gonna get some wine, dude?
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You have to be careful.
Nüfusta sürekli bir artış vardı.
- There was a steady increase in population.
Tom sürekli ilerleme kaydetti.
- Tom has made steady progress.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
- You should be careful in choosing friends.
Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
- You must be careful not to make him angry.
... have to be very careful intensive ...
... So you want to be very careful to have enough people that are ...