Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
- Be born, get married, and die; always bring money.
Zengin olmak için kesin bir yöntem, zengin doğmuş olmaktır.
- A sure method to be rich is to be born rich.
Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.
- Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen.
Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
- Be born, get married, and die; always bring money.
Adam fakir olarak doğmaktan utanıyordu.
- The man was ashamed of being born poor.
Onlar Tayland doğumlular.
- They were born in Thailand.
Şubat ayında doğanlar diğer aylarda doğanlardan ayın daha yüksek yüzdesini doğum günlerini kutlayarak harcarlar.
- People born in February get to spend a higher percentage of the month celebrating their birthdays than those born in other months.
Ebeveynlerim ben doğmadan önce evlendiler.
- My parents have been married since before I was born.
Adam fakir olarak doğmaktan utanıyordu.
- The man was ashamed of being born poor.
Savaşın bittiği yıl doğmuşum.
- The year the war ended, I was born.
O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
- She wished she had been born twenty years earlier.
Kojin Kudo bir doğuştan şairdir.
- Kojin Kudo is a born poet.
Tom doğuştan liderdir.
- Tom is a born leader.
Denizde doğan bebeklere ne olur?
- What happens to babies who are born at sea?
Ben Showa döneminde doğan bir insanım.
- I'm a person who was born during the Showa era.
29 haziran 1979 da zonguldakta doğdu.
İsa, Meryem'in bir çocuğu olarak doğdu.
- Jesus was born of Mary.
Onun nerede doğduğunu biliyor musun?
- Do you know where she was born?
I ought really to have called him my sergeant. He's a born sergeant. That's as much as to say he's a born scoundrel.
... We welcome people coming to this country as immigrants. My dad was born in Mexico of American ...
... of, whether it's being born in a certain year ...