basketbol

listen to the pronunciation of basketbol
التركية - الإنجليزية
basketball

He is good at basketball. - O, basketbolda iyidir.

Mike likes to play basketball. - Mike basketbol oynamayı seviyor.

(Argo) hoop

I shoot hoops every now and then. - Ara sıra basketbol oynarım.

التركية - التركية
Beşer kişilik iki takım arasında topu 3 m yükseklikteki karşılıklı duran ağ geçirilmiş iki sepetten birine sokup sayı kazanmak esasına dayanan bir oyun
sepet topu
basket

Basket oynamak çok zevklidir. - Basketbol oynamak çok eğlenceli.

basketbol
المفضلات