الإنجليزية - التركية
تعريف barbecued, roasted over a fire; interrogated, questioned persistently في الإنجليزية التركية القاموس.
- grilled
- {s} ızgara
Hiç balık ızgara yaptın mı?
-Have you ever grilled fish?
Bu şimdiye kadar yediğim en iyi ızgara yapılmış peynirli sandviçlerden biriydi.
-That was one of the best grilled cheese sandwiches I've ever eaten.
- grilled
- (Gıda) ızgarada pişirilmiş
Tom'un sevdiği yemeklerden biri domates çorbası ile ızgarada pişirilmiş peynirli sandviç.
-One of Tom's favorite meals is a grilled cheese sandwich with tomato soup.
- grilled
- {f} ızgara yap
En son ne zaman et ızgara yaptın?
-When was the last time you grilled meat?
Hellim kızartılabilen veya ızgara yapılabilen tuzlu bir peynirdir.
-Halloumi is a salty cheese that can be fried or grilled.
- grilled
- ızgara yap(mak)
- grilled
- {s} kızarmış
Kızarmış peynirli sandvicin nasıl yapıldığını biliyor musun?
-Do you know how to make a grilled cheese sandwich?
- grilled
- {s} kafesli
- grilled
- {s} parmaklıklı
- grilled
- izgara yap
- grilled
- {s} ızgarada pişmiş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف barbecued, roasted over a fire; interrogated, questioned persistently في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} grilled
barbecued, roasted over a fire; interrogated, questioned persistently
الواصلة
barbecued, roasted over a fire; interrogated, questioned per·sist·ent·lyالنطق
Resimler
المفضلات