bar; alehouse, saloon; tavern

listen to the pronunciation of bar; alehouse, saloon; tavern
الإنجليزية - التركية

تعريف bar; alehouse, saloon; tavern في الإنجليزية التركية القاموس.

pub
{i} bar

Tom birahaneye yürüdü ve bir bardak bira ısmarladı. - Tom walked into the pub and ordered a pint of beer.

İşçiler hoşça vakit geçirebilecekleri bir barda toplanmak istiyor. - The workers like to gather in a pub where they can let their hair down.

pub
{i} meyhane

Mary'nin dün gece meyhanede söylediği şarkıyı Tom yazdı. - Tom wrote the song that Mary sang last night at the pub.

Köşe başında bir meyhane var. - There's a pub just around the corner.

pub
birahane

Bu civardaki barlara ve birahanelere sürekli takılır. - He's a regular at the bars and pubs around here.

En yakın birahane nerededir? - Where is the nearest pub?

pub
pab
pub
içkievi
pub
i., İng., k.dili. bar, pub
pub
dili meyhane
pub
public publication
pub
(Askeri) yayın/yayınlama (publication)
pub
taverna
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} pub
bar; alehouse, saloon; tavern
المفضلات