التركية - التركية
تعريف bakla' في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) şahtere dedikleri ota " baklat-ül melik" derler
- (Osmanlı Dönemi) Semizotu denilen bitki
- (Osmanlı Dönemi) Bakla
- bakla
- Bir zinciri oluşturan halka veya parçalardan her biri
- bakla
- Bir zinciri oluşturan halkalardan her biri
- bakla
- Baklagillerden, yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, taneleri badıç içinde bulunan bir bitki (Vicia faba)
- bakla
- Yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, taneleri badıç içinde bulunan bir sebze
- bakla
- Bu bitkinin yeşil ürünü veya kuru tanesi
- bakla falı
- Bakla taneleri ile bakılan bir fal türü
- bakla kırı
- Beyazı çoğalmış, beyazlamaya yüz tutmuş (saç vb.)
- bakla kırı
- At donlarından koyu ve iri lekeli kır
- acı bakla
- Termiye
- iç bakla
- Yaş baklanın tanesi
المصطلحات ذات الصلة
التركية - الإنجليزية
تعريف bakla' في التركية الإنجليزية القاموس.
- bakla
- broad bean
- bakla
- broad bean, bean; link of a chain
- bakla
- link (in a chain)
- bakla
- broad bean, horsebean
- bakla
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: baklagiller,bakliye fasilesi) [syn.: bakla, ful] broad bean
- bakla
- horse bean
- bakla dökmek
- to throw beans (for fortune-telling)
- bakla falı
- fortune-telling by throwing beans
- bakla kadar
- (flea, louse, etc.) that's as big as a horsebean
- acı bakla
- lupine
- acı bakla
- lupin
- ağzında bakla ıslanmamak
- to be indiscreet
- ağzında bakla ıslanmaz
- indiscreet
- ağızında bakla ıslanmamak
- not to be able to keep a secret
- iri bir bakla türü
- butter bean
- iç bakla
- shelled broad beans
- nohut oda bakla soba
- small-roomed house
- nohut oda bakla soba
- small-roomed
- nohut oda bakla sofa
- small-roomed (house)
- nohut oda, bakla sofa. It's hardly big enough
- to turn around in (said of a house that's very small)
- taze bakla
- (Gıda) fresh broad bean