b2 2, p10

listen to the pronunciation of b2 2, p10
الإنجليزية - التركية

تعريف b2 2, p10 في الإنجليزية التركية القاموس.

instructions
{i} talimat

O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler. - He gave instructions to the trainees, but they couldn't make heads or tails of them.

Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı. - The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.

instructions
{i} talimatlar

Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır. - All answers must be written according to the instructions.

Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı. - The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.

instructions
yönergeler

Bütün yönergeleri izleyin. - Follow all instructions.

Ben yönergeleri izlemedim. - I didn't follow instructions.

instructions
{i} açıklamalar

Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı. - The children didn't seem to understand the instructions.

instructions
{i} direktifler

Tom'un direktiflerini uyguladım. - I carried out Tom's instructions.

instructions
{i} kullanma talimatları
instructions
açıklama

Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı. - The children didn't seem to understand the instructions.

instructions
talimatname
instructions
emir
instructions
yönerge

Ben yönergeleri izlemedim. - I didn't follow instructions.

Bütün yönergeleri izleyin. - Follow all instructions.

instructions
direktif

Tom'un direktiflerini uyguladım. - I carried out Tom's instructions.

instructions
{i} bilgi

Bir bilgisayar programı bilgisayara ne yapacağını söyleyen bir talimatlar listesidir. - A computer program is a list of instructions that tell the computer what to do.

Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim. - I have attached instructions on how to use FTP to access our files.

الإنجليزية - الإنجليزية
instructions