bıçaklar

listen to the pronunciation of bıçaklar
التركية - الإنجليزية
knives

Please don't let the children play with knives. - Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.

Don't let the kid play with knives. - Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.

knifes
bıçak
knife

He cut his finger with the knife. - O, bıçakla parmağını kesti.

That's not a knife. THIS is a knife. - O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.

bıçak
knives

Please don't allow the children to play with knives. - Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.

Three men menaced him with knives. - Üç adam bıçaklarla onu tehdit etti.

bıçak
knife, cutter
bıçak
blade

How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade? - Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir?

I received a knife with a sharp blade. - Keskin ağızlı bir bıçak aldım.

bıçak
canteen
bıçak
guillotine
bıçak
shiv
bıçak
(turbo) blade
bıçak
(Slang) chiv
bıçak
cutter
bıçak
knife used as a weapon
bıçak
{i} chive
التركية - التركية

تعريف bıçaklar في التركية التركية القاموس.

Bıçak
(Osmanlı Dönemi) SİKKÎN
Bıçak
(Osmanlı Dönemi) TİBRAK
Bıçak
(Osmanlı Dönemi) MUS
Bıçak
(Osmanlı Dönemi) MİZBAH
bıçak
Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç
bıçak
Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç