büyük ölçüde

listen to the pronunciation of büyük ölçüde
التركية - الإنجليزية
pretty much

I've pretty much gotten over it. - Onu büyük ölçüde aştım.

Tom pretty much forgot about the meeting. - Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.

in large
1. on a large scale. 2. in large measure, to a great degree
on a large scale
highly

I think that's highly unlikely. - Sanırım o büyük ölçüde mümkün değil.

on a large scale, largely
substantially

The stability of Chinese economy is substantially overestimated. - Çin ekonomisinin istikrarı büyük ölçüde abartılmıştır.

whole slew (of)
widely
to a large extent
to a great extent
in large part
in large measaure
in large measure
largely

One's lifestyle is largely determined by money. - Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.

My success was largely due to luck. - Başarım büyük ölçüde şanstan dolayı idi.

büyük ölçüde
المفضلات