bürünmek

listen to the pronunciation of bürünmek
التركية - الإنجليزية
التركية - التركية
Sarınmak, örtünmek: "Annem, babaannem, halalarım çarşaflarına bürünmüşlerdi."- O. Kemal
Sarınmak, örtünmek
Bir görünüşe girmek
Bürüme işine konu olmak
Bir görünüşe girmek: "Unutmak istediğim eski kimliğime bürünüvermiştim."- O. Pamuk
bürünme
Bürünmek işi
bürünmek
المفضلات