التركية - الإنجليزية
تعريف azınlıklar في التركية الإنجليزية القاموس.
- (Hukuk) minorities
The new law will deprive religious minorities of their right to vote.
-Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek.
Are you tolerant towards ethnic minorities?
-Etnik azınlıklara karşı hoşgörülü müsünüz?
- the minorities, the non-Muslim communities in Turkey
- the minorities
- azınlık
- minority
Tatoeba can help people to learn minority languages.
-Tatoeba insanların azınlık dillerini öğrenmesine yardım edebilir.
A small, but vocal minority, disrupted the meeting.
-Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.
- azınlıklar politikası
- minority policy
- azınlık
- (İnşaat) minor
I wish there were more minority languages in Tatoeba.
-Keşke Tatoeba'da daha fazla azınlık dilleri olsa.
Women are not a minority.
-Kadınlar bir azınlık değildir.
- dini azınlıklar
- religious minorities
- ulusal azınlıklar
- (Hukuk) national minorities
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف azınlıklar في التركية التركية القاموس.
- azınlık
- Bir toplulukta herhangi bir nitelik bakımından ayrı ve ötekilerden sayıca az olanlar, ekalliyet, çoğunluk karşıtı
- Azınlık
- (Hukuk) EKALİYET
- Azınlık
- ekalliyet
- Azınlık
- (Hukuk) AKAİD
- Azınlık
- azlık
- azınlık
- Bir ülkede egemen ulusa göre ayrı soydan ve sayıca az olan topluluk, ekalliyet
المصطلحات ذات الصلة
azınlıklar
الواصلة
a·zın·lık·larResimler
السابق
المفضلات