Tom bütün gün Mary'den kaçınmaktadır.
- Tom has been avoiding Mary all day.
Tom'un Mary'den kaçınmak için iyi bir nedeni var.
- Tom has a good reason for avoiding Mary.
Bölgenin sanayileşmesi çevresel tahribatı önlemek için çok dikkatli yapılmalıdır.
- Industrialization of the region must be carried out very carefully to avoid environmental destruction.
Fişekler ısı arayan füzeleri önlemek için kullanılır.
- Flares are used to avoid heat-seeking missiles.
Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
- Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.
Biz yoğun trafikten kaçınmak için, bir arka yoldan gittik.
- We took a back road to avoid the heavy traffic.
Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım.
- I swerved to avoid hitting a skunk.
Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım.
- I swerved to avoid hitting a skunk.
Ben yüzmeyi iyi bilmediğim için, boyumu aşan yerde yüzmekten sakınırım.
- As I'm not good at swimming, I avoid swimming out of my depth.
Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.
- Sami fled to Egypt to avoid arrest.
Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.
- Take lots of vitamin C to avoid catching cold.
And therewith anone cam another knyght of the castell; and he was smyttyn so sore that he avoyded hys sadyll.
... of avoiding the kind of financial problems that set back the United States during the ...
... He learned important lessons about resolve, about avoiding the appearance of appeasement ...