تعريف at frequent intervals في الإنجليزية التركية القاموس.
- frequently
- sık sık
O sık sık okula geç kalırdı.
-She was frequently late for school.
O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı.
-Because she was out of the country, she used Skype frequently.
- frequently
- çoğu kez
- frequently
- çoğunlukla
O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar.
-He frequently jumps from one topic to another while he is talking.
Tom öğleden sonra çoğunlukla boştur.
-Tom is frequently free in the afternoon.
- frequently
- sıkça
Son zamanlarda sıkça depremler yaşamamız beni korkutuyor.
-It scares me that we have frequently had earthquakes lately.
Yaşayan dil sayısı sıkça tartışma konusu olur ve tahmini sayı beş bin ile sekiz bin arasında değişegelmiştir.
-The number of living languages is frequently debated and estimates have varied from five thousand to eight thousand.
- frequently
- zırt pırt
- frequently
- çok kez
- frequently
- çok kere
- at intervals
- aralıklarla
Toplantılar belli aralıklarla gerçekleştirildi.
-The meetings were held at intervals.
Ben arkadaşımın evinini aralıklarla ziyaret ederim.
-I visit my friend's house at intervals.
- frequently
- çok defa
- at intervals
- aralıklı, aralarla
- frequently
- z. sık sık
المصطلحات ذات الصلة
تعريف at frequent intervals في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- frequently
- at intervals
- alternately, intermittently, with pauses