Bir kaza her zaman olabilir.
- An accident may happen at any time.
Bir deprem her zaman olabilir.
- An earthquake can happen at any time.
Bina her an çökebilir.
- The building may crash at any time.
Ağaç çürük ve taş ölü, ve her an düşebilir.
- The tree is rotten and stone dead, and could fall at any time.
Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
- The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
Lütfen her zaman beni görmeye gelebilirsin.
- Please come and see me any time.
Her zaman bana uygun olacaktır.
- Any time will suit me.
Yakında herhangi bir zamanda evlenmeyeceğim.
- I'm not going to get married anytime soon.
Bunun yakında herhangi bir zamanda olmasını beklemiyorum.
- I don't expect that to happen anytime soon.
O gelmiş geçmiş en tehlikeli adam.
- He's the most dangerous man who ever lived.
O gelmiş geçmiş en cesur askerdir.
- He is the bravest soldier that ever lived.
Tom'u herhangi bir zamanda tekrar göreceğimizi düşünüyor musun?
- Do you think we'll ever see Tom again?
Herhangi bir zamanda Japonya'ya gelirsen, beni görmeye gel.
- If you are ever in Japan, come and see me.
Hiç Kanada'ya gittin mi?
- Have you ever been to Canada?
Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Çok param vardı ama hepsini harcadım.
- I had a lot of money, but spent everything.
Hepinize teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim.
- Thank you, everybody. Thank you so much.
Tom her ne zaman isterse gidebilir.
- Tom may leave anytime he wants to.
Bana her zaman bir şey sor.
- Ask me anything anytime.
Anlamadığın herhangi bir şey olursa, bana her zaman sorabilirsin.
- If there's anything at all that you don't understand, you can ask me anytime.
He's back and better than ever.
... responsible but don't necessarily have any time or ...
... can have it any time, anywhere, on the move. ...