Tom'u şahsen tanımıyorum.
- I don't know Tom personally.
Şahsen ben kürtaja karşı olduğumu söylüyorum.
- I tell you that I am personally against abortion.
Onu kişisel olarak almayın.
- Don't take it personally.
Kişisel olarak sizi ziyaret edeceğim.
- I'll personally visit you.
Onunla bizzat ilgileneceğim.
- I'll take care of it personally.
Tom'la bizzat konuşabilip konuşamayacağımı merak ediyorum.
- I wonder if I might speak to Tom personally.
... the same person. ...
... the passenger transport, carbon dioxide per person. The denser the city, the lower the ...