arife

listen to the pronunciation of arife
التركية - الإنجليزية
eve; vigil
{i} eve

He was very anxious on the eve of the exam. - O, sınav arifesinde çok kaygılıydı.

One of the candidates for the presidency of the country was attacked on the eve of the election. - Ülkedeki devlet başkanlığı adaylarından biri seçim arifesinde saldırıya uğradı.

{i} vigil
arife gecesi
eve
arife günü
the day before a religious holiday
التركية - التركية
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün: "Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi."- R. N. Güntekin
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
ARİFE
(Hukuk) Arefe; bir önceki gün
arife günü
Dinî bayramlardan önceki gün
arife
المفضلات