Gelişinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.
- We are all looking forward to your coming.
Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.
- I'm looking forward to your coming to Japan.
Tom ve Mary önümüzdeki cuma akşamı bir hoş geldin partisi verecek.
- Tom and Mary are having a house-warming party this coming Friday evening.
Bu önümüzdeki hafta kamp yapmaya gidelim.
- Let's go camping this coming weekend.
Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.
- A successful local boy is coming home.
O, gelecek seçime katılmıyor.
- He is not running in the coming election.
O bu akşam gelecek mi?
- Will he be coming this evening?
Merdivenlerden yukarı gelen birisi var.
- There's somebody coming up the stairs.
Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!
- Look out! There's a truck coming!
O İngiltere'den geliyor.
- She is coming from England.
Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Her dad won't be coming, he is very busy.
Dün onun gelmesini ne önledi?
- What prevented her from coming yesterday?
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
- It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.
Yaklaşan Yeni Yılın size ve ailenize neşe getirmesini dileriz.
- We want to wish you and your family all the joys of a coming New Year.
Yaklaşan bir doğum günüm var.
- I've got a birthday coming up.