Kurbanın kendi kanı ile katilin adını yazmaya çalıştığı görünmektedir.
- It appears that the victim tried to write the murderer's name with his own blood.
Televizyonda görünmek için tek şansımı kaybettim.
- I lost my only chance to appear on television.
Asla reddedemeyeceğin iki şey vardır, seks ve televizyona çıkmak.
- There are two things you never turn down: sex and appearing on television.
The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
- Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
Kız hasta görünüyordu.
- The girl appeared sick.
O hiç gözükmedi, bu onu huzursuz etti.
- He did not appear at all, which made her very uneasy.
Bu kaçınılmaz gibi gözüküyor.
- This appears to have been inevitable.
Perdenin arkasından bir kedi belirdi.
- A cat appeared from behind the curtain.
Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu.
- Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
- No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
Dış görünüşlere aldanmayın.
- Don't be fooled by appearances.
Görünüşe göre yargılamayın.
- Don't judge by appearances.
Onun görünüşü ve davranışı beni ondan utandırdı.
- His appearance and behavior made me ashamed of him.
Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.
- One will be judged by one's appearance first of all.
Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.
- The hunter explored the appearance of the sky.
Onun görünmesi partiyi canlandırdı.
- His appearance animated the party.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
- No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
O, dışarıya belli etmedi.
- She managed to keep up appearances.
Büyük bir adam görüntüsünü önemsemez.
- A great man doesn't care about his appearance.
İlk görüntüsünü bir müzisyen olarak yaptı.
- She made her first appearance as a musician.
Aniden ortaya çıkmasına şaşırdım.
- I was surprised by his sudden appearance.
Senin aniden ortaya çıkman beni şaşırttı.
- Your sudden appearance surprised me.
İnsanları görünüşle yargılama.
- Don't judge people by appearance.
Naoto görünüş olarak babasına benziyor.
- Naoto takes after his father in appearance.
Benim önümde bir kız göründü.
- A girl appeared before me.
Gri adam kapıda göründü.
- The grey man appeared in the doorway.
Kambur ay biz ayın tam güneşli yüzünü görene kadar her gece şişmanlıyor gibi görünür. Biz bu faza dolunay diyoruz.
- The gibbous moon appears to grow fatter each night until we see the full sunlit face of the Moon. We call this phase the full moon.
O, sık sık televizyonda görünür.
- He often appears on TV.
Dış görünüşlere aldanmayın.
- Don't be fooled by appearances.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.
- No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.
- All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.
Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir.
- The yellow, red and brown leaves appearing on the trees are the first sign of autumn.
And God ... said, Let ... the dry land appear.
A great writer appeared at that time.
Of their vain contest appeared no end.
They disfigure their faces, that they may appear unto men to fast.
One ruffian escaped because no prosecutor dared to appear.
Tom hasn't yet made an appearance.
- Tom hasn't made an appearance yet.
Tom hasn't made an appearance yet.
- Tom hasn't yet made an appearance.
The question of money always rears its ugly head in the matters of business.
Judge not according to the appearance. --John. vii. 24.
The patient had a small bowel obstruction and there was no appearance until after the obstruction resolved.
And now am come to see . . . It thy appearance answer loud report. --Milton.
Will he now retire, After appearance, and again prolong Our expectation? --John Milton.
There was a strange appearance in the sky.
His sudden appearance surprised me.
... The grasslands appear almost simultaneously around the world. ...
... appear to have consistently undervalued ...