الإنجليزية - التركية
تعريف anything owned that has monetary value في الإنجليزية التركية القاموس.
- asset
- varlık
Çalışanlarımız bizim en değerli varlıklarımızdır.
-Our employees are our most valuable assets.
Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
-This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
- asset
- {i} değerli bir nitelik/erdem/beceri
- asset
- {i} değerli şey
- asset
- değerli bir nitelik
- asset
- (Ticaret) paraya çevrilebilir servet
- asset
- kazanç
- asset
- (Ticaret) malvarlığı
- asset
- beceri
- asset
- mal
Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
-Tom put all of his assets in a blind trust.
Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.
-This financial audit also includes an evaluation of the company's assets.
- asset
- değerli nitelik
- asset
- servet
- asset
- yararlı
- asset
- kıymetli vasıf
- asset
- (isim) varlık, değerli şey, mal, mülk
- asset
- kıymetli şey
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف anything owned that has monetary value في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- asset
anything owned that has monetary value
الواصلة
a·ny·thing owned that has mon·e·ta·ry val·ueالتركية النطق
enithîng ōnd dhıt hız mänıteri välyuالنطق
/ˈenēˌᴛʜəɴɢ ˈōnd ᴛʜət həz ˈmänəˌterē ˈvalyo͞o/ /ˈɛniːˌθɪŋ ˈoʊnd ðət həz ˈmɑːnəˌtɛriː ˈvæljuː/
Resimler
السابق
المفضلات