الإنجليزية - التركية
تعريف any of the large, black ducks of the genus melanitta; the scoter في الإنجليزية التركية القاموس.
- scooter
- küçük motosiklet
- scooter
- skuter
O skuterin üstünden atladı.
-She jumped on the scooter.
- scooter
- Scooter, genelde 50 ila 125 cc arası motor hacmine sahip , otomatik vitesli, küçük tekerlekli, kaportalı, daha çok şehir içinde kullanılan bir motosiklet türü.Motorun arkaya yakın ve tekerlerin küçük olması sebebiyle, diğer motosiklet türlerine göre oldukça dengesiz bir yapıya ve on tekerlek bağlantısı yüzünden daha az manevra kabiliyetine sahiptir
- scooter
- {i} moped
- scooter
- {i} buz kayağı
- scooter
- skuter/trotinet
- scooter
- {i} trotinet
- scooter
- dibi düz ve tabanına iki demir ray takılı kuvvetli buz kayığı
- scooter
- {i} mobilet
Tom bana mobiletimi nereden satın aldığımı sordu.
-Tom asked me where I'd bought my scooter.
- scooter
- {i} tekerlekli kızak
- scooter
- (Askeri) akülü sualtı taşıtı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف any of the large, black ducks of the genus melanitta; the scoter في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- scooter
any of the large, black ducks of the genus melanitta; the scoter
الواصلة
a·ny of the large, black ducks of the ge·nus melanitta; the sco·terالنطق
Resimler
المفضلات