He interrupted us abruptly.
- O aniden sözümüzü kesti.
The story concluded abruptly.
- Hikaye aniden sona erdi.
It suddenly started raining.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
All of a sudden it started raining.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
- Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
- Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.
- Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.
I was numbed by her sudden death.
- Onun ani ölümüyle donakaldım.
I was beside myself when I heard the news of my father's sudden death.
- Babamın ani ölüm haberini duyunca çılgına dönmüştüm.