Tom üzerinde oturma odası eşyası işaretli bir karton kutuyu açtı.
- Tom opened a cardboard box marked living room stuff.
X ile işaretli sorulara yanıt vermeyin.
- Don't respond to questions marked with an X.
Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.
- Barns are painted red because red paint is cheap.
Şeytan boyalı olduğu kadar siyah değil.
- The devil is not so black as he is painted.
Tom yeni boyanmış bir bankta oturdu.
- Tom sat on a bench that had just been painted.
Tom'un kapısı maviye boyanmış.
- Tom painted the door blue.
Takvimimde doğum gününü işaretledim.
- I marked your birthday on my calendar.
Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
- We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.
Hayat belirgin şekilde gelişti.
- Life has improved markedly.
İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin.
- The contrast between the two ideas is very marked.