analizci

listen to the pronunciation of analizci
التركية - الإنجليزية
analyst
anatomist
analyser
analiz
analysis

His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class. - Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.

In the last analysis, methods don't educate children; people do. - Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.

analiz
{i} breakdown
analiz
decomposition
analiz
analyses

The authors would like to thank Dr. Jackson for his statistical analyses. - Yazarlar, istatistiksel analizleri için Dr Jackson'a teşekkür etmek istiyorlar.

analiz
test
analiz
(Bilgisayar) calculus
analiz
analyzed

They analyzed the results. - Onlar sonuçları analiz etti.

The aviation expert analyzed the statistics in detail. - Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.

analiz
analysed

Tom analysed the results. - Tom sonuçları analiz etti.

She analysed the results. - Sonuçları analiz etti.

analiz
process of breaking down a subject and studying it; breakdown
analiz
post mortem
analiz
assay
analiz
{i} anatomy
sistem analizci
systems analyst
التركية - التركية
Analizle uğraşan veya analiz yapan kimse
ANALİZ
(Hukuk) Tahlil, çözümleme, inceleme
analiz
Bir bütünü parçalarına ayırarak detaylı inceleme
analiz
Çözümleme, tahlil
analizci
المفضلات