anaç

listen to the pronunciation of anaç
التركية - الإنجليزية
mature
matured (female young animal)
huge, tough
experienced, shrewd
full-grown
(bitki, hayvan) mature; grown up, big; experienced, shrewd
fruit-bearing, mature (tree)
totally developed or grown
big
grown up
maternal
rootstock

The American rootstock (vitis rupestris) - Amerikan asma anacı.

full grown
anaç tavuk
hatcher
التركية - التركية
üzerinde kültür bitkisi yetiştirilen bitkiler
İri, kart
Kök üzerine kalemin aşıladığı bağ çubuğu
Kurnaz, açıkgöz
Kurnaz, deneyli, bilgili, başına buyruk
Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan veya yemiş verecek durumdaki ağaç: "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler."- B. Felek. İri, kart: "Ön sıranın başına oturmuş, iki anaç kız, baş başa konuşuyorlar."- M. Ş. Esendal
Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan veya yemiş verecek durumdaki ağaç
Yavru yapmaya alışkın kümes hayvanları için kullanılan sözcük
Yumurtlama dönemindeki balık
fenotip
anaç

    الواصلة

    a·naç

    النطق

    علم أصول الكلمات

    [ 'a-n& ] (adverb.) 14th century. Middle English, from Medieval Latin, from Greek, at the rate of, literally, up.
المفضلات