an undeniable argument; unable to be disproved

listen to the pronunciation of an undeniable argument; unable to be disproved
الإنجليزية - التركية

تعريف an undeniable argument; unable to be disproved في الإنجليزية التركية القاموس.

irrefutable
itiraz kaldırmaz
irrefutable
su götürmez
irrefutable
reddedilemez

Bu Mary'nin masum olduğunun reddedilemez kanıtıdır. - This is irrefutable proof that Mary is innocent.

Ayrıca onun gözlerinde reddedilemez bir üzüntü vardı. - There was also an irrefutable sadness in his eyes.

irrefutable
{s} inkâr edilemez

Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir. - Even today, his theory remains practically irrefutable.

irrefutable
{s} aksi iddia edilemez, su götürmez, çürütülemez
irrefutable
aksi iddia edilemez
irrefutable
irrefutably reddedilmez bir şekilde
irrefutable
{s} çürütülemez
الإنجليزية - الإنجليزية
irrefutable
an undeniable argument; unable to be disproved
المفضلات