an other one

listen to the pronunciation of an other one
الإنجليزية - التركية

تعريف an other one في الإنجليزية التركية القاموس.

other
öteki

Birini tanıyorum da ötekini değil. - I know one of them but not the other.

Öteki takım bizi hafife aldı. - The other team took us lightly.

other
başka

Başka seçeneğim yoktu. - I had no other choice.

Akıllı insanlar başkalarının hatalarıyla kendi hatalarını düzeltirler. - By other's faults wise men correct their own.

other
gayri
other
başka suretle
other
diğeri

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah. - She has two cats. One is white and the other one is black.

Bir el diğerini yıkar. - One hand washes the other.

other
özgesi
other
başkası

Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme! - Don't expect others to think for you!

Küçük kız, Emily'den başkasına asla gülümsemez. - The little girl never smiles at anyone other than Emily.

other one
diğeri

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah. - She has two cats. One is white and the other one is black.

Tom'un iki erkek kardeşi var. Biri Boston'da diğeri Şikago'da yaşar. - Tom has two brothers. One lives in Boston and the other one lives in Chicago.

other
baska türlü
other
{s} başka, diğer, öbür. zam. başkası, diğeri, öbürü
other
(Sosyoloji, Toplumbilim) lacan
other
{s} geçen

Geçen gün bahsettiğim araba bu. - This is the car I spoke of the other day.

Geçen gün kameramı kaybettim. - I lost my camera the other day.

other
every other day gün aşırı
other
başka kimse

Tom'tan başka kimsenin onu yaptığını hiç görmedim. - I've never seen anyone other than Tom do that.

other
başka birisi
other
some day or other günün birinde
other
bir gün

Başkalarına iyilik etmek değerli bir harekettir; başkalarını incitmek bir günahtır. - To do good to others is a meritorious act; to hurt others is a sin.

Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı. - The Princess and the Irishman recognised each other, and were married, and had a great wedding that lasted for a year and a day.

other
sair
other
(Sosyoloji, Toplumbilim) başkası sartre
other
bundan başka

Bundan başka boyutlarda var mı? - Do you have this in other sizes?

Bundan başka herhangi bir şey yapma. - Don't do anything other than this.

الإنجليزية - الإنجليزية
other

I'm afraid little Robbie does not always play well with others.

an other one

    الواصلة

    an oth·er one

    التركية النطق

    ın ʌdhır hwʌn

    النطق

    /ən ˈəᴛʜər ˈhwən/ /ən ˈʌðɜr ˈhwʌn/

    فيديوهات

    ... MR. ROMNEY: Let me mention the other one. Let's talk the ' ...
المفضلات