an opinion, example, or statement, laid down or asserted; a declaration

listen to the pronunciation of an opinion, example, or statement, laid down or asserted; a declaration
الإنجليزية - التركية

تعريف an opinion, example, or statement, laid down or asserted; a declaration في الإنجليزية التركية القاموس.

deposition
{i} (tortu) bırakma
deposition
yeminli tanıklık
deposition
çöküntü
deposition
Çökelti
deposition
Depozisyon. Maddenin gaz halinden katı hale geçmesi. Süblimleşmenin tersi
deposition
isa'nın çarmıhtan indirilişi
deposition
{i} tanıklık etme
deposition
{i} görevden alma
deposition
{i} tahttan indirme
deposition
{i} emanet etme
deposition
{i} depozit olarak verme
deposition
{i} depozito verme
deposition
{i} ifade
deposition
(Askeri) YAZILI İFADE: Bir şahidin yemin ettirilerek alınan yazılı ifadesi. Karşılıklı soruşturmaya imkan verebilmek için tanığın ifadeleri, diğer ilgililere de bildirilir. Bu usul, genel olarak, istinabe suretiyle ifade almak için tatbik edilir
deposition
{i} tortu
deposition
{i} yeminle yazılı ifade
deposition
{i} yeminli ifade verme
الإنجليزية - الإنجليزية
deposition
an opinion, example, or statement, laid down or asserted; a declaration

    الواصلة

    an opinion, example, or statement, laid Down or asserted; a dec·la·ra·tion

    النطق

المفضلات