an occurrence that results in things being united

listen to the pronunciation of an occurrence that results in things being united
الإنجليزية - التركية

تعريف an occurrence that results in things being united في الإنجليزية التركية القاموس.

combine
{f} birleştirmek

İşi zevkle birleştirmek zordur. - It is hard to combine business with pleasure.

combine
birleşmek
combine
tor
combine
bileştirmek
combine
(Ticaret) tröst
combine
birleştir

İşini aile hayatınla birleştirsen iyi olur. - You had better combine your work with your family life.

Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin. - If you combine them in this way, you get a 14 port USB hub.

combine
dili siyasi ve ticari çıkar sağlamak için bir araya gelen grup
combine
kartel/birlik
combine
bir araya g

Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum. - I know a lot of French words, but it's difficult for me to combine them into sentences.

combine
(to) karmak / birleştirmek
combine
{f} karışmak
combine
{i} birlik
combine
birleştir,v.birleştir: n.birlik
combine
(isim) birlik; uzlaşma; kartel
combine
{f} toplamak
combine
{i} uzlaşma
combine
{i} biçerdöver

Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır. - Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.

combine
{f} kombine etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
combine
combining
an occurrence that results in things being united

    الواصلة

    an oc·cur·rence that results in things be·ing u·ni·ted

    التركية النطق

    ın ıkırıns dhıt rizʌlts în thîngz biîng yunaytıd

    النطق

    /ən əˈkərəns ᴛʜət rēˈzəlts ən ˈᴛʜəɴɢz ˈbēəɴɢ yo͞oˈnītəd/ /ən əˈkɜrəns ðət riːˈzʌlts ɪn ˈθɪŋz ˈbiːɪŋ juːˈnaɪtəd/
المفضلات