an indistinct notion, remembrance, or belief

listen to the pronunciation of an indistinct notion, remembrance, or belief
الإنجليزية - التركية

تعريف an indistinct notion, remembrance, or belief في الإنجليزية التركية القاموس.

impression
{i} izlenim

O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı. - He made a favorable impression on his bank manager.

Amerika izleniminiz nedir? - What is your impression of America?

impression
İzlenim

İzlenimin nedir, doktor? - What's your impression, doctor?

O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı. - He made a favorable impression on his bank manager.

impression
etki

Tom Mary'yi epeyce etkiledi. - Tom made quite an impression on Mary.

Bugünün Pekin'i bende çok derin bir etki bıraktı ve merakımı uyandırdı. - Today's Beijing has given me a very deep impression and aroused my curiosity.

impression
{i} iz
impression
(Diş Hekimliği) Ağızda dişler üzerinde aljinat ZOE, stenç, alçı, agar, silikon, vb. ölçü maddeleri ile alınan negatif katut; sonra sert alçı bu ölçünün içine dökülerek kalıp ( model ) elde edilir ve teknik laboratuarda protez yapımına geçilir
impression
{i} taklit
impression
bası
impression
(Tıp) impresyon
impression
kanı

Doğruyu söylemediğin kanısındayım. - I get the impression that you aren't telling the truth.

impression
{i} belirti
impression
{i} fikir
impression
{i} damga
impression
bana öyle geliyordu ki impressionableaşrı duygun
impression
(Tıp) İntiba, impressio
impression
kolayca etkileni
الإنجليزية - الإنجليزية
impression
an indistinct notion, remembrance, or belief
المفضلات