الإنجليزية - التركية
تعريف an excuse, allegation, form of pleading في الإنجليزية التركية القاموس.
- plea
- savunma
Savunma avukatı karardan memnundu.
-The defense attorney was pleased by the verdict.
Adam kendini savunmak için yalvardı.
-The man pleaded self-defence.
- plea
- {i} mazeret
- plea
- court of common pleas medeni hukuk mahkemesi
- plea
- {i} dava
Davalı lütfen ayağa kalkın.
-The defendant will please rise.
- plea
- rica
Lütfen ona beni aramasını rica edin.
-Please ask him to call me.
O, onun kalmasını rica etti.
-She pleaded with him to stay.
- plea
- özür
Lütfen Tom'a özürlerimi ilet.
-Please extend my apologies to Tom.
Lütfen özürlerimi Tom'a ilet.
-Please convey my apologies to Tom.
- plea
- itiraz
- plea
- {i} bahane
Benim bahanelerimi duymazdan geliyordu.
-He was deaf to my pleas.
- plea
- {i} yalvarma
- plea
- savunma/rica/özür
- plea
- {i} talep
Lütfen yazılı talep doldurun.
-Please file a written request.
- plea
- {i} huk. dava
- plea
- {i} huk. iddia, ifade
- plea
- special plea asıl davadaki maddelere ilaveten ortaya atılan yeni şikâyet maddesi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف an excuse, allegation, form of pleading في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} plea
an excuse, allegation, form of pleading
الواصلة
an excuse, allegation, form of plead·ingالنطق
Resimler
المفضلات