an assault or attack

listen to the pronunciation of an assault or attack
الإنجليزية - التركية

تعريف an assault or attack في الإنجليزية التركية القاموس.

attempt
{f} girişimde bulunmak
attempt
kalkışmak
attempt
{i} girişim

Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu. - Attempts to negotiate a peace treaty failed.

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

attempt
teşebbüs

O, intihar teşebbüsünde bulundu. - He attempted suicide.

O, kendini öldürmeye teşebbüs etti. - She attempted to kill herself.

attempt
teşebbüste bulunmak
attempt
kıyam
attempt
girişmek

Dan soyguna girişmek istedi. - Dan wanted to attempt the robbery.

attempt
denemek
attempt
yeltenmek
attempt
{f} çalış

Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız. - We'll attempt to start the class soon.

Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar. - They're attempting to contact her.

attempt
çalışmak
attempt
deneme

Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu. - The man's third attempt to stop smoking ended in failure.

İlk denememde başarılı oldum. - I succeeded in my first attempt.

attempt
(fiil) kalkışmak, yeltenmek, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek, denemek
attempt
(Mukavele) teşebbüs, girişim; teşebbüs etmek, girişimde bulunmak
attempt
(Askeri) TEŞEBBÜS ETMEK; GİRİŞİM
attempt
(isim) kalkışma, yeltenme, girişim, teşebbüs
الإنجليزية - الإنجليزية
attempt
an assault or attack

    الواصلة

    an as·sault or at·tack

    التركية النطق

    ın ısôlt ır ıtäk

    النطق

    /ən əˈsôlt ər əˈtak/ /ən əˈsɔːlt ɜr əˈtæk/
المفضلات